sitemizin takipçisi hanımlardan gelen "yeni anket isterük" taleplerini gözardı edemedik ve ekibimizin ölçme değerlendirme departmanındaki arkadaşlarımızla bir toplantı yaparak yeni bir anket geliştirdik. fennin son harikası bu anketimiz yine kadınlara yönelik. kovalak biraderlerimize rica ediyoruz "çekin lan cenabet ellerinizi anketten!"
bu anketleri süs olsun diye koymadık elbette. şimdi yaptığımız uygulamayı bir ihtiyaç analizi olarak düşünün. bilim bize fırsat tanıyınca biz de sizlere daha işlevsel ölçme araçlarıyla yeni hizmetler sunacağız.
havanın boz bir bulanıklığa kavuştuğu şu sonbahar mevsiminin en sevdiğim tarafı, yaratıcılığımı körükleyen depresif atmosferinden ziyade kadın cinsinin giyim alışkanlığı üzerine etkisidir. şimdi kovalak biraderler diyebilirler, "behey dürzü, ilkbahardaki cıvıl cıvıl açılmanın, yazdaki ölçüsüz soyunmanın, fora olmuş memelerin, bacakların, göbeklerin yerini mi tutar sonbahar frikikleri"
haksız da sayılmazlar böyle deseler. fakat her biri kendince güzel diye düşünüyorum ben. takdir edersiniz ki çıplaklık kadın olsun, erkek olsun herkese yakışan bir şey değil. toplumun örgütlediği kusursuz beden algısı o kadar baskın ki, moda olan standartların dışında bir beden gördüğümüzde kendimizi kötü hissetmeye başlıyoruz. ben itiraf etmeliyim "kusurlu" bedenleri beğeniyorum ben. beğenmekten ziyade bakımlı bir hatunun birazcık çarpık bacaklarından tahrik oluyorum. ne bileyim kocaman gözler, dolgun dudaklar, biçimli elmacık kemikleriyle süslü bir yüzde kemerli bir burun gördüğmde kalbim yerinden fırlayacakmış gibi oluyor. örnekleri çoğaltmak mümkün. sevimsizleşmeden kapatayım ben bu konuyu.
frikik denen müessesenin şiddetine ilk defa ortaokuldayken maaruz kaldım. bize o zaman orta yaşlara yaklaşmış gibi gelen kumral bir iş-teknik dersi öğretmenimiz vardı. muhtemelen 30-35 yaşlarında bir hanımdı. makyaj yapmaz, mesafeli ve sert dururdu. kemikli, şimdi görsem çekici diyebileceğim ama o zamanlar erkeksi bulduğum bir yüzü vardı. bizim favorimiz fen bilgisi dersine gelen barbie lakaplı sarışın kokoştu ama. şimdi diyorum ki ulan egenlik ne boktan dönemmiş. makyaj küpüne düşmüş, sahte sarışın çirkin rüküş karıya kraliçe muamelesi yapmışız bir dönem boyunca. neyse bakın anılara dağılınca çıkamıyor işte insan. efendim bir gün aziz dostum mustafanın dürtüklemesiyle kendime geldim. kitaplık yapmaya çalışıyordum atölyede. yeni kestiğim tahtaları yere yaymış ölçülerini kontrol ediyordum. "ne var" dedim, "abi baksana" dedi. kafamı kaldırmamla uzun eteğinin yırtmacının azizliğine uğramış iş-teknik hocasını görmem bir oldu. füme rengi bir çorap giymişti. fakat şu jartiyer çorabı gibi olanlardan. ya da ben ergen libidosunun yarattığı zenginlikle tamamen saçma sapan şeylere benzetiyoprdum gördüklerimi. bulunduğumuz mevkii seyre müsaitti. resmen pozisyon zenginliği yaşadık o ders boyunca. hala minik bir tabureye oturmuş bir hanım görsem içim gıcıklanır.
işte hayatımdaki en etkileyici bacaklara sahip bu hanımın vücudunu o dönem alıcı gözüyle inceledim ben. ince biçimli bacaklar, ince bir bel, küçük ama çıkık bir popo. muntazam bir cilt. kısacık, kahve saçlar. dönem sonuna kadar pozisyonumuzu koruduk mustafayla. hocam biz burda daha rahat çalışıyoruz diye işi salladık durduk. güç bela yetiştirdik kitaplığı not zamanına.
yıllar geçti. mustafayla karşılaştık. aynı sıcaklık, aynı muhabbet. derken bu mevzu açıldı. mustafa, dedi ki, baba benim kadın imajım o görüntüyle birlikte şekillendi. haklıydı. öncesinde sahip olduğumuz kadın imajı, 80'lerden kalmış porno dergiler ve video kasetlerdeki kadınlardan ibaretti. bir de samantha fox vardı tabi. şimdi bile gideri var yani o kadar derinden etkilemiştir benim kuşağımı. fakat bu hoca hanımın farkı, dar kalçalı, küçük memeli bir kadının da seksi olabileceğini bize göstermiş olmasıydı. kendisine müteşekkiriz. bir grup ergen tarafından msatürbasyon hayali olarak kullanılmak onu ne derece travmatize eder bilmiyorum ama bizim eğitimimize katkısı çok büyüktür.
o günden bu güne kalan bir başka şey de kenardan köşeden gözükenin cazibesi oldu. içimdeki röntgenciyi suçüstü yakaladım sanki. ve mustafa'ya sordum. "hoş bir kadındı evet ama sence e vurucu olan şey neydi?". "füme çoraplardı abi". "külotlu çorap değildi değil mi. miyop-astigmat gözlerime güvenemiyorum". "bana jartiyerle birlikte kullanılan uzun çoraplardan gibi geldi abi"
şimdi ne zaman ten rengine yakışan ince çorap giymiş bir hatun görsem kalım gençliğime gider. tatlı bir hüzün kaplar içimi. buyurun siz de hatıralara yelken açın isterseniz....
işyerindeki korkunç gürültü ve gerilimin içinde yazdığım ilk mektubun eksik olduğunun farkındayım. biliyorum ki sizler de çok memnun değilsiniz ekşi sözlüğün en boktan başlıklarının mevzusu olmaktan. memnuniyetsizliğinizi paylaşıyorum. içki masasında iki duble içtikten sonra hızlı dönemlerinde götürdüğü kadınlardan bahseden, üçüncüden sonra dünyanın en büyük aşkının hikayesini anlatan, dördüncüyü görürse eğer siktiri yediği bütün kadınlar için salya sümük ağlayan godoşlardan hepimiz bıktık usandık. sözlükteki bu eski sevgili başlıklarını rakı masasının çok zayıf bir izdüşümü olarak algılamanızı öneririm.
ilk mektubu gözden geçirirken ağlak eski sevgicilerden bahsederken tüm sözlüğü yaftalar gibi olmuşum. sözlükteki çok küçük bir erkek grubunu tenzih etmek istiyorum. bunlar hala etkili bir paylaşım alanı olarak sözlüğe inancı olan insanlar. geri kalanı boş beleş adamlar. cinsel sorunları var ve ziyadesiyle mutsuzlar.
peki elalemin derdi beni neden gerdi sayın bayanlar?.
yaşım ilerledi sanırım. yaş kemale erdikçe bazı insani defolara tahammül edemiyorum. örneğin, küsen adam gördüğümde kusmak geliyor içimden. ya da ne bileyim kaprisli adam, ağlak adam.. biliyorum bunlarınh epsi toplumsal cinsiyet rolleriyle alakalı lakin gençliğimde toleranslı olduğum bazı şeylere tahammülüm kalmadı yahu. örneğin daha geçen hafta sonu hanımla yemekteyken karşıdaki masaya takıldı gözüm kulağım. şeker bir kız karşısındaki keresteye şirinlikler yapıyordu. kereste de kırkını aşmış da koca bulamamış mütekait mahalle dilberleri gibi kurum kurum kuruluyordu. kız adamın gönlünü almaya çalıştıkça adam yavru ceylan gibi sekiyordu kaprisler aleminde. hay dedim senin babayın kemiğine sıçam. şeytan dedi, kalk git dedi ki kızcağıza "yavrum sen bunun kalıbına bakıp adam sanmışsın ama bu ecdadını siktiğimin evladı menopoza girmiş büyük halamdan beter. taşakları burulmuş koca öküz gibi süzülmekten başka numarası yok. koşarak uzaklaş küsen adamın yanından"
haliyle sustum izledim. izbandut gibiydi godoş, güreşmeyi gözüm kesmedi. adamdan kurtulsam hanımımdan kurtulamazdım zaten,.herifin inadını kızın sabrını görünce de tencere kapak işte siktiğimin ilişkisi, dedim. birbrini bulmuş iki gerizekalı.
sözün özü, gerizekalılık yapmayın sayın bayanlar. bugün size kapris yapıp küsen adam yarın sizi sözlüğün mastürbasyon mezesi haline getirecektir. uyku muhalefetiyle ara verdiğim bu mektubumun sonunda her birinizi ayrı ayrı öpüyor, teselli ediyorum.
bu sözlükçü denen yaratık tarafından fazlasıyla mağdur edilmiş ve edilmekte olduğunuzun farkıda olduğum için böyle bir mektup yazma gereği duydum. görüyorum ki sözlükte adınıza açılmış başlık sayısı 1971'i bulmuş. birçoğu deli saçması olan bu başlıklardan sözlük yönetimi de o kadar sıkılmış olacak ki, eski sevgili ile ilgili bir şey aratmaya kalktığımızda "daha önce bu konuda açılmış bilmem kaç başlık olduğunu biliyor musunuz", diyerek ayar veriyor adamlar.
üşenmedim sizin için araştırdım. sözlükteki çevremi sonuna kadar kullandım ve en fazla rağbet edilmiş eski sevgili başlıklarını listeledim:
. eski sevgili (1521)
· eski sevgiliden geriye kalanlar (816)
· eski sevgiliyle arkadaş kalmak (573)
· eski sevgilinin attığı mesaja alternatif cevaplar (403)
· eski sevgilinin durduk yere araması (396)
· eski sevgilinin yeniden sevgili olması (375)
· eski sevgilinin yeni sevgilisi (351)
· eski sevgilinin evlenmesi (332)
· eski sevgilinin rüyada görülmesi (306)
· eski sevgiliye söylenen son şarkı (299)
· eski sevgiliyi özlemek (292)
· eski sevgiliye şarkılar (226)
· eski sevgiliyi unutmanın yolları (222)
· eski sevgiliye rastlamak (218)
· eski sevgilinin mesaj atması (217)
· sevgilinin eski sevgilisi (214)
· eski sevgiliyi hatırlatan şeyler (213)
· eski sevgili bir eşya olsa ne olurdu (205)
gerisi yarrak kürek muhabbeti. aslında şu entry dolu başlıklar da yarrak kürek muhabbetiyle dolu. kimisi bildiğin ağlak sözlükçü tribi. loser ayağından pirim yapmaya çalışan götlekler "aşığım, terk edildim acı çekiyorum" mesajı vererek ortam yaratmaya çalışıyorlar. kimisi harbici şerefsiz, köylü kurnazı yavşaklar size mektup yazıyor akıllarınca. bunlar da kendi içlerinde farklı kategorilere yarılıyorlar. mesela sizin okuduğunuzu bilerek size yaranmaya çalışan sümsükler var. bir de sizin okuduğunuzu bilerek sizden rövanş almaya çalışan ezikler var. demet akalın şarkılarında gibi yaşıyor bazı erkekler bu hayatı. bu tip kadına alışkınız da erkekte çok çirkin duruyor yahu. neyse cinsiyetçi dil kullanmaktan kaçınarak devam edelim gözlemlerimize.
bana kalırsa bu eski sevgili muhabbeti çevirenlerin büyük bir kısmı zaten kaybetmeye mahkum ergenler. hangi salak, hayatını eski sevgiliye adar bunu anlamakta zorlanıyorum. (mecnun hariç, o bu mevzunun dışında. keza kerem ve ferhat'ı da bir kenara ayrımalıyız). bir kısmı da hayatı boyunca hiç sevgilisi olmamış otuzbirciler. sürekli eski sevgili muhabbeti çevirerek kendilerini kadınlar konusunda başarılı ve tecrübeli olarak göstermeye çalışıyorlar. bu arada bir nemfoman ya da kazanova meraklısı denk getiririm de üçbeş fantezi yaşarım diye hesap yapıyorlar. bunlara kolpacı diyoruz.
şimdi bu kolpacıları bir kenara bırakırsak. gerçekten eski bir sevgiliye sahip olmuş diğerleri, çakallar, yavşaklar, ağlaklar ve kurnazlardan bahsediyorum. evet bir zamanlar gerçekten bir kadınla zaman geçirme şansına sahip olmuş bu adamlar neden sizleri muhabbet mezesi olarak kullanmaktan vazgeçmezler? iyi yürekli, yumuşak kalpli hanımlar sizler bu elemanların samimiyetine inanıyor olabilirsiniz hala. ama ben bir kovalak olarak kendimi uyarmak zorunda hissediyorum. bu gibi tiplere yüz vermeyin. sonra yıllar boyunca muhabbettiniz açılır her ortamda. tarzınız, saçınız, götünüz başınız muhabbet mezesi olur. hem siz mağdur olursunuz hem bizim kafamız sikilir.
mektubumun bu ilk bölümünün sonunda hepinizin gözlerinden öpüyor ve sevgili seçme kriterlerinizi sözlükçülerden yana gözden geçirmenizi öneriyorum.
.gif)
