işte tam bu sırada kadının ruh halinde önemli bir duygu hissettim... bu benim için iyi bir fırsat olabilirdi.
hatun tedirgindi. aynı yataktaydık, yarı çıplaktık, hiçbir ısrarım olmamıştı ama bir anda huzursuz olmuştu ateşli sarışın.
isterseniz olayın başına dönelim.......
21 yaşındayım. yüksek lisans sınıfındayım. sınıfa girer girmez pencere kenarında oturan sarışını farkediyorum. sınıfta 2 güzel kız daha var ama içimden bir his senin kısmetin burada diyor ve daha arkaya, kızı görebileceğim bir köşeye oturuyorum. çaktırmaktan bakmada ustayımdır. büyük yemek salonları ve balolarda bile etraftaki kayda değer hatunların lsitesini kafamı pek yerden kaldırmadan çıkarabilirim. bu ada allah vergisi işte.. neyse 3 gün boyunca uzaktan takip ediyorum. dördüncü gün kalemi düşüyor ve bana doğru yuvarlanıyor. hocaya bakarken hiç istifimi bozmuyor kalemi veriyorum. kalemi alırken gözlerime bakıp gülümdüyor. "aha verecek" diyorum kendi kendime. ertesi sabah selamlaşma, hal hatır, ders aralarında muhabbet derken yanıma oturuyor. ders başladıktan 15 dakika sonra kendimi iyi hissetmiyorum diyor ve çıkıyor. sinayli alıp çıkıyorum peşinden. yüzünü yıkayıp geliyor kahve içiyoruz. muhabbet ederken etrafa karşı çok ilgisiz ve rahat gözüktüğümü söylüyor. götündeki donun rengini söyleyebilirim istesem, demek istiyorum ama demiyorum. akşam çıkışta istanbul karlar altında. ayakkabıları havaya uygun değil, koluma girmek istiyor. itirazım yok. mevzu aşkın metafiziğine geliyor. ben "bu mevzu uzun aşkın biyokimyası daha kestirme", diyorum. "hadi sana gidelim" diyor karşılığında. "vay amına koyayım, bu ne" diyorum içimden. ödüm kopuyor bir anda yahu. alışkın değilim bu şekilde bir davranışa. "ya evde misafir var yarın gel yemek yapayım ben sana" diyorum, kabul ediyor. eve gidiyorum ve poposunu, dudaklarını falan düşündükçe kendime sövüyorum. "bi daha da babayı alırsın" diyorum. kız sözünün eri çıkıyor. ertesi akşam bende yemekte.
devamını biliyorsunuz işte bir şekilde yatağa kadar uzanıyor bu muhabbet. lakin kız tedirgin oluyor ve ben zaten bu konuda hassas bir adamım, üzerine gitmek istemiyorum. "bu gece uyuyabiliriz istersen, başka bir şey yapmak zorunda değiliz" diyorum. inanmaz gözlerle bakıyor bana dönüp, "ciddi misin?" diyor. "elbette" diyorum ve "yarın iş var zaten sarılır uyuruz bu gece" diyorum. doğruluyor üzerime eğiliyor yarı karanlıkta ve bombayı patlatıyor, "sen eve attığı hatunu ilk geceden sikmeyi düşünen adamlardan değilsin o zaman?" bir anda ereksiyon şiddetim artıyor ama gayet cool bir şekilde "hayır ben ilk gece sadece iyi bir izlenim bırakmayı düşünürüm" diyorum. gülmeye başlıyor ve krize giriyor. güle faslı bitince gevşemiş bir hatun ve çadırı kurmuş bir erkeğin girebileceğim tüm pozisyonlarda devam ediyoruz geceye.
bu iyi izlenim bırakma mevzusunu bir filmden falan duymuştum sanırım. ama emin olamıyorum. ekmeğini yediğim için zaman zaman refere edeyim, hayır duası alsın adamlar diyorum ama aklıma gelmiyor.
o geceden aklımda kalan çok şey var. ilk defa çaba harcamadan çok güzel bir kadınla sevişmiştim. ilk defa gerçekten oral sex yapmayı bilen bir kadınla sevişmiştim. ilk defa oral sex sonrası spermlerim lavoboyu, banyoyu falan boylamamıştı ve ilk defa başkasına ait bir kadınla birlikte olmuştum.
parmağındaki alyansı sormayı düşünmüştüm ama sevişme öncesinde ve sırasında uygunsuz kaçar diye ertelemiştim. sabaha karşı mola anlarından birinde sordum. dedi ki "nişanlıyım ben". "nişanlın nerde", dedim. "ebenin amında. sana ne? sen bu gecenin tadını çıkar" dedi.
12 yıl olmuş. 12 yıl önce tam bu zamanlar istanbulun nemli soğuğunu sarışın, küfürbaz, seksi ve nişanlı bir kadınla paylaşmışım.....
4 yorum:
mudur o zamanlar toymussun be. Ablanın cabalarıyla olmus bu iş. Abladaki rahatlıgıda butun turk kızlarında gormek isteriz. Bunlar sahada gormek istediğimz hareketler duyrulur
koço bey.. o onuncu kata bir ben atamadıydım hatunu.. bu hatırayı da 12 yıl öncesinde anlatmıştın..hey gidi günler.. bu hatırayı okuyanlara tavsiye; ben üstadın yöntemleriyle çok ekmek yedim..bu hatırayı altını çizerek tekrar tekrar okuyun..
aziz dostum athırsızı, saptamanız ziyadesiyle isabetli. çok toydum yahu. ama o toyluğun yüzü suyu hütmetine yedim sanırım ben o ve ona benzer bikaç hatunu. çekici bir mahçubiyetim vardı kaşarlanmadan önce. abla bu sevişme mevzularından 5-6 ay sonra bigün beni aradı, "sizin düzenlediğiniz sempozyuma katılıyorum nişanlımın kaydını yaptırmadım ama o da gelmek istiyor. hem tanışırsınız". dedi. "kayda gerek yok ben listeye eklerim sorun olmaz ama ben tanışmak istemiyorum lütfen karşılaşırsak mazur gör beni", dedim. abla bu denli de rahattı işte.
hacı paşa, sen o evde bizim komşuyu kütürdetecektin neredeyse de ev arkadaşım müsade etmemişti. hatırlıyorsundur yan dairedeki konsomatrist ablayı ve onun belalısı kerem'i. o dönem senin durgun zamanlarındı. hızlı bir hayatı geride bırakıp yeşile boyalı bir dairede inzivaya çekilmiştin. uykusuzluk, radyo ve tuhaf kitaplarla geçen geceleri anımsıyorum ben o dönem kadınlardan ziyade...
Yorum Gönder