Abonelik

 Kovala



"Beni Tanımadan Yargılama"
(Romantik Bir Kamyon Arkası Yazısı)

hep yanlış ata oynayanlar


atık mini bir kitle olduk sayılır. belli bir jargon, alışkanlık ve gelenkten sonra akraadan yakın olacağımıza eminim.

bu yüzden bu sevimsiz günün vakit öldürme maksatlı yazısında sizleri en kalbî duygularla kucaklıyorum. günü sevimsiz kılan şeylerin başında elbette birikmiş ve son ana kadar yapılması mümkün olmayacak işler var. yapmayınca kafada tortu yaratıyor bu tip işler. yapınca da bir amaçtan yoksun kalıyor insan. işte kafada dolanan bunca tilkiyi tokuşturmamaya çalışırken odam birkaç kadının işgaline uğradı. aşk acısı çeken bir hemcinslerinden bahsediyorlardı. ilgisiz gözükmeye çalıştım uzunca bir zaman. ama her zaman olduğu gibi dayanamadım. mevzu özetle şuydu:

bir hanım kızımız var. bu hanım kızımız çok güzel vasıflara sahip. oldukça taş, becerikli ve toplum ve kanunlarca onaylanmış bir seks hayatı olması arzusunda. en kısa zamanda çiftleşip üremek gibi bir amacı var ama anladığım kadarıyla bunu ağır edebi bir dille anlattığı için diğer kadınlar tarafından aşk ve yuva arayışı içinde bir genç kadın olarak nitelendiriliyor. ve fekat zavallının karşısına hep arızalı adamlar çıkıyor. bizim iyi kalpli kadınlarımız da buna kahroluyorlar ve "bir kadın hep mi yanlış insanlara denk gelir" diye ahlanıp vahlanıyorlar.. dayanamadım "belki de kendisi yanlıştır" dedim. bana böcekmişim gibi bakıp, sil baştan anlattılar genç hanımın meziyetlerini. son bir yılda 5 erkekle karşılaşmış hepsi birbirinden sorunlu çıkmış. "sorunlu adam seviyordur belki de" dedim bu sefer. açık bir nefretle baktıklarını farkettim bu yanıtımın sonrasında. "kim arızalı adam sever kovalak bey" dedi içlerinde en çaçaron olanı. "vala okumuş yazmış, azıcık sanatla, edebiyatla ilgili birçok kadın arızalı adam için delirir" dedim. inanmadıklarını farkedince erkeklerin bir taktik olarak kafası karışık kadınları seçtiklerini anlattım. eğer kafası karışık kadın bulamaz isek"müsait bir kadın bulup kafasını biz karıştırırız" dedim. bu muameleye en uygun olanlar da belli bir entelektüel seviyedeki kadınlardır.
şimdi ben tipten yana ortalama, paradan yana vasat, ünvandan yana gariban bir adam olarak bunca kadınla nasıl hasbihal ettiğimi bu hanımlara anlatamazdım. genjlik dönemlerimde icq'da entel kadın avcılığı yaptığımı bilmeleri işime gelmezdi. en iyi taktik kendimin bile anlamadığı birkaç cümleyle hedefteki hatuna karşı taaruza geçmekti. peki hedef neye göre belireniyordu? elbette white pages. info, about.. tezer özlü, sylvia plath, portishead, jay jay johanson, elif şafak, tutunamayanlar, anathema... uzar gider bu liste. yıllar geçmiş büyük bir kısmını hatırlamakta zorlanıyorum ama uygun keywordlere sahip profillere imge bombardımanı başlatıyordum. çok iddialı, karmaşık, anlamsız, melodik, cüretkar iki mesaj sadece. geri dönmemesi imkansızdır hedefin böyle bir girizgahtan sonra. gerisi biraz şans, biraz tecrübe. ama ben uzun vadede büyük vurgunlar yapmayı tercih ederdim.

konu dağıldı gitti yine. sabah sabah kafamın tasını attıran şey işte bu kadın dayanışmasıydı. karşıma hep yanlış insanlar çıkıyor diyen tiplere zaten oldum olası gıcığım. fiks yanıtımdır, "doğru yerlerde gezin o zaman". bu kadınlar da aynı şekilde. bakıyorum sabah meslektaşlarımın kadersizliğine yanıdğı kadının koca seçim kriterlerine. tipi düzgün, ekonomik olarak iyi durumda, entelektüel, modern.. bir de müzik zevkleri mutlaka uyuşmalıymış. kadının yaşı neredeyse 30. bu ülkede bir adam aileden zengin değilse ekonomik olarak belini doğrultması otuzlu yaşların ortasına denk geliyor. o yaşa kadar bekar kalan adamdan da çok hayır beklememek gerekiyor. ya huysuz, ya cimri ya da hödük oluyor büyük bir kısmı. ço kıvamında adamlar da yok değil ama onlar da neden evlensinler?. bu yaşa kadar beklemişim bari kırk olayım diyor düzgün adamların büyük bir kısmı. bu yanlış adama denk gelen kadınların birçoğunun evllik telaşından gözü dönmüş anladığım kadarıyla. uygun bir aday denk geldiğinde hedefe kilitlenip son gaz ilerliyorlar. bu durumda karşıdaki adam büyük ihtimalle korkuyor ve uzaklaşıyor. nadiren de,
diyor ki; "ben bunu denk getirmişken bir sikiyim" nasıl olsa yetişkin insanlarız diye girişiyor allah ne verdiyse. sonra kadın aşk arayışı içinde kullanışlıp atılmış bir mağdure olarak tanımlıyor. diğer kadınlar da benzer süreçlerden geçtikleri için mevzuya adamı kafalamaya çalışırken yara almış bu diye yaklaşmıyorlar.

sevgili kovalak!
bu bulanık yazıda senin için çok mesaj gizlidir. kendi avlanma taktiklerimi doğrudan vermek istemiyorum ama sen yeterince iyi bir savaşçı isen, olguları değerlendirip uygun stratejilere ulaşacaksın.

ve sözüm sana ey doğru adamın peşindeki yanlış kadın!
ıssız adam'dan çok etkilenmiştin değil mi?. tam da sana göre bir adamdı işte ıssız adam. derinlikten yoksun, etiketi sağlam, kendini adaman için uygun. bir kurban olman için ideal adamdı ıssız adam. çok romantik gibi gözüken bir hikaye eldeetmek için kusursuz. lakin buradan bakıldığında bütün o adanmışlık ve kandırılmışlık hikayeleri senin algıladığın gibi gözükmüyor. adam sikmiş bırakmış diyoruz biz. pek romantik değil yani. şimdi yukarıda fotoğrafı olan kitaba bir kere daha bak. işte senin handikaplarının el kitabıdır bu. bu yolda devam edeceksen eğer eline geçen aşağıdakinden farklı olmayacaktır.


6 yorum:

athırsızı dedi ki...

olaya bizim açımızdan bakamıyorlar ki hiç. Hep kullanıldıklarını sanıyorlar. halbuki onlarda karsı tarafı kullandıklarını dusunurlerse bu muhabbetler olmayacaktır. Ask seks bunlar karsılıklı bırbırını kullanmadır

Issız Madam dedi ki...

bazen böyle ,erken yaşta aşık olup hombalak evlenen tiplere hayranlıkla bakıyorum ,çünkü insan "genj"ken saftirik oluyo ,aşık oluyo yaşıyo mis gibi,başka bişi düşünmüyo...sonra uzadıkça naneler çıkıyo ,ayrılıklar başlıyor.yaşımız ilerledikçe de ,kalbimizde biriktirdiğimiz yükler artıyo ,beklentilerimiz farklılaşıyo,işin içine çıkarlar giriyo,kimse saf aşkı yaşayamıyo,çünkü karşı tarafa güvenmiyoruz falan filaan...
neyse nerden geldim buraya bilmiyorum ama ,hepimizin eline sonunda bir nah geçiyor çok net bir şekilde.ve ben o nah'a artık çok gülüyorum:D
ey nah beni yağmalama ,ateş et arka arkaya beni tara!(yıldız tilbe)

Adsız dedi ki...

anketler süpermis :-P

D.M dedi ki...

sevgili kovalak başı bey,
süper döktürmüşsünüz yine.

kadınların ruhundaki marangozluk illa bu adamı yontucam yola getiricem mantığı saolsun böyle böyle ne 30luklar bekar kalıyor. bırakıp gitmeyi bilemiyoruz bir türlü.
illa yanlışı doğrultma çabası, beceremeyince de kullandı pezo tavrı gerek yok ablacım sende onu kullandın bu ilişkide o yatakta çoğunlukla 2 kişiydiniz. nereye kadar mağdur edebiyatı?!

Kostak dedi ki...

hanımlar beyler,

güzel yorumlarınız ve katkılarınız için teşekkür ediyorum. yazının akıbetini takip edemedim bir yolculuk nedeniyle. ama anladığım kadarıyla ortak bir soruna parmak basmışım. suçululuk duygusuyla büyütülen bir nesiliz biz. ayıplar, günahlar, yasaklar ve sürekli bir şeyleri yanlış yapıyor olma korkusuyla. haliyle kadınların bu toplumsal baskıdan sıyrılabilmeleri çok mümkün değil. özellikle kadın toplumu bunu destekliyor zaten acımasız yorumlarla.

şu ıssız adam mevzusu var bir de. sinemada kadınları ayrı oturtup 3 erkek seyretmiştik geyikler eşliğinde. filmin sonunda salon boşalırken, ben hala elinde değnekle şile sahillerinde yürüdüğü sahneye gülüyordum. işte bu sırada arkamdaki kızın ağlayarak "abi ben bunu defalarca yaşadııımm" dediğini duydum. zerre acıdıysam şerefsizim..

Machete dedi ki...

canım kardeşim, ellerine sağlık.. bana da bu leziz esere bir atasözümüzle selam etmek yakışır.. "SÜVARİYİ BEĞENMEYEN SEYİSE KALIR, SEYİSİ BEĞENMEYEN ATA KALIR.."